Haber Sokak

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Haberler
  4. »
  5. Gizemli Kayıp Hazinelerin İzinde

Gizemli Kayıp Hazinelerin İzinde

Haber Sokak Haber Sokak -
129 0

Gizemli kayıp hazineler birçok arkeolog ve tarih meraklısının ilgisini çekiyor. Bu hazinelerin bir kısmı tarihin derinliklerinde kaybolurken bazıları ise bir şekilde bulunma şansı yakaladı. Bu makalede, kayıp hazinelerin nasıl bulunduğuna dair farklı hikayeleri ve yöntemleri inceleyeceğiz.

Kazı çalışmaları, haritalar, dedektörler ve hatta tesadüfler; kayıp hazinelerin bulunması için kullanılan yöntemlerin bazıları. Arkeologlar, tarihi haritalar ve belgeleri inceleyerek hazinelerin saklanabileceği yerleri tespit etmeye çalışırlar. Kimi zaman da tarihi yerlerde gerçekleştirilen kazılar sırasında hazineler tesadüfen ortaya çıkabilir. Dedektörler ise hazinelerin saklandığı noktaları tespit etmek için kullanılabilir. Ancak dedektör kullanımı büyük tartışmalara yol açabildiği için bazı ülkelerde yasaklanmış durumda.

Kayıp hazinelerin bulunması sadece arkeologlar için önemli değil, aynı zamanda tarih meraklıları için de oldukça ilgi çekici bir konu. Tarih kitaplarında sık sık bahsedilen, kaybolan hazinelerin ortaya çıkması, tarihe ışık tutan anıtların keşfedilmesi, keşiflerin heyecanı ise kabul edilemez!

Kayıp Hazinelerle İlgili Genel Bilgi

Kayıp hazineler, yüzyıllar boyunca insanların hayal gücünü harekete geçiren bir konu olmuştur. Birçok hazinenin kaybolduğu düşünülürken, bazıları ise heyecan verici hikayelerle anılmaktadır. Hazinelerin kaybolmasının ana nedenleri arasında savaşlar, doğal afetler, kaçırma, saklama ve çalma yer almaktadır.

Birçok kayıp hazinenin tarihi, eski zamanlara kadar uzanmaktadır. Tarihi boyunca, Mısır’daki piramitlerden Çin Seddi’ne kadar birçok yerde hazineler bulunmuştur. Her hazinenin kendine özgü bir hikayesi ve dikkat çeken bir özelliği vardır. Örneğin, İngiltere’deki Sutton Hoo hazinesi, Anglo Sakson krallarına ait bir mezar alanında keşfedilmiştir. Bu hazinede altından yapılmış mücevherler ve Kral Rædwald’ın tamamı altın kaplama olan bir battaniyesi vardır.

Kayıp hazineler, günümüzde hala ilgi çekici bir konudur ve birçok kişi tarafından aranmaktadır. Birçok hazinenin hala keşfedilmeyi beklediği düşünülmektedir. Bununla birlikte, yasadışı kaçakçılık ve yerli halkın koruma çabaları nedeniyle, kayıp hazinelerin keşfi oldukça zordur. Ancak keşfedildiklerinde, birçok hazinenin benzersiz tarihi özellikleri sayesinde arkeoloji ve tarih açısından büyük önem taşıdığı kabul edilmektedir.

Bulunmuş Kayıp Hazineler

Bulunmuş kayıp hazineler, dünyanın farklı bölgelerinde arkeologlar ve hazine avcıları tarafından keşfedilmiştir. Bu hazineler genellikle tarihi ve kültürel değer taşıyan eserler içermektedir. İşte bazı örnekler:

Mısır’ın antik kralı Tutankhamun’un mezarı, 1922 yılında İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından keşfedilmiştir. Mezar içerisinde, altın ve mücevherlerle kaplı bir taht, çeşitli heykeller ve Mısır tanrılarının heykelleri bulunmuştur. Ancak en dikkat çekici parça, Tutankhamun’un altın maske takılmış mumyasıdır. Bu, dünya tarihinin en önemli arkeolojik keşiflerinden biridir.

1960’larda, İtalya’nın Calabria bölgesinde, bir balıkçı bir antik Roma yatırı buldu. Yatırın içinde birçok hazineler, külçeler ve heykeller bulundu. Bu keşif, Roma dönemi ticaretinin ve hayatının birçok yönünü anlamamıza yardımcı oldu.

2009 yılında, İngiltere’nin Staffordshire bölgesinde bir çiftçi tarafından keşfedilen 1700 yıllık Romalı sikke hazinesi, yaklaşık 3.500 sikke içermektedir. Altın, gümüş ve bronz sikkeler arasında, Roma imparatorlarından ve klasik mitoloji figürlerinden portreler yer almaktadır. Bu hazinenin yaklaşık 3 milyon sterlin değeri vardır.

1985 yılında, Monserat Takımadası’nda bir sualtı kaşif Ekvatorlu korsan José Gaspar’in hazinesini buldu. Gaspar, 1700’lerde Karayipler’de faaliyet gösteren ünlü bir korsandı. Hazine, altın, gümüş, mücevherler ve tarihi objeler içermekteydi.

Bu kayıp hazineler, tarihi ve sosyal önemlerinin yanı sıra keşif hikayeleriyle de ilgi çekmektedir. Ancak önemli olan, bu hazinelerin toplanması ve korunmasıdır. Bu nedenle, devletler kayıp hazineleri korumak için yasal düzenlemeler yapmakta ve müzeler genellikle özel koleksiyoncularla iş birliği yaparak eserleri korumaktadır.

İngiltere’de Bulunan Sikke Hazinesi

İngiltere’de bulunan sikke hazinesi, 2009 yılında amatör bir metal tespitçisi olan Terry Herbert tarafından keşfedildi. Staffordshire’da bir tarlada keşfedilen hazinenin içinde 3 bin 500’den fazla Altın Ortaçağ sikkesi ve diğer değerli metal objeleri bulunuyordu.

Herbert, hazinenin keşfini 2009 yılında yetkililere bildirdi ve arkeologlar hemen bölgeye giderek kazı çalışmalarına başladı. Kazılarda, hazinenin toprağa gömülmesinin yaklaşık 1.400 yıl önce gerçekleştiği tahmin edildi.

Ülke: İngiltere
Tarih: Altın Ortaçağ
Keşfeden: Terry Herbert

Bu sikke hazinesi, İngiltere’nin en büyük Altın Ortaçağ sikke hazinelerinden biri olarak kabul edilir. Hazinenin keşfi, tarihçilerin ve arkeologların bu döneme dair bilgilerini derinleştirmiş ve İngiltere’nin tarihine daha ayrıntılı bir bakış açısı kazandırmıştır. Hazinenin bir kısmı yerel müzelerde sergilenmekte ve İngiltere’nin ulusal hazineleri arasında yer almaktadır.

Keşfin Öyküsü

2009 yılında, Terry Herbert adlı bir hazine avcısı, Staffordshire’da metal detektörüyle birlikte tarlada gezinirken, toprağın altında bir şeyler hissetti. İlk başta, bunun bir pet şişe ya da biraz demir çöp olduğunu düşündü. Ancak, toprağı daha fazla kazarken, birdenbire altın sikkelere rastladı. Küçük çaplı bir araştırma sonrasında, bulduğu yerde 3.500’den fazla sikke ve parça bulduğunu fark etti.

Herbert, bulduklarını hemen polise bildirdi ve hazine arama ekipleri hızla bölgeye geldi. Onlar da Herbert’in keşfedip haber verdiği gibi, toprak altında yatanların, İngiltere tarihindeki en büyük ve en değerli sikke koleksiyonlarından biri olduğunu öğrendiler.

Sikke hazinesi, ünlü Anglo-Sakson hükümdarları Offa, Mercia ve Kentish’in dönemine ait sikke ve mücevherlerden oluşuyordu. Bulunan sikkelere çoğunlukla Balon, Amounderness ve Crondal tarlalarından yapılan sikkelere rastlandı. Hazine, tamamı altından ve yaklaşık 5 kilo ağırlığında olan bir haç, diğer mücevherler ve bilezikler gibi diğer birçok değerli nesnesiyle birlikte toplam 3.500’den fazla parçadan oluşuyordu.

Bulunan hazine, İngiliz tarihindeki en önemli buluşlardan biri olarak görülmektedir. Çünkü, Anglo-Sakson dönemine ait zenginliklerin en büyük koleksiyonunu içermektedir. Altın Sikke Hazinesi, 2012 yılına kadar British Museum’da sergilenmiştir ve daha sonra bilim adamları tarafından incelenmek için dağıtılmıştır.

Tarihi Önemi

2009 yılında keşfedilen İngiltere’deki sikke hazinesi, tarihi öneme sahiptir. Bu hazinenin içinde bulunan Roma dönemine ait sikke ve diğer madeni paralar, İngiltere’nin Roma İmparatorluğu ile ilişkileri hakkında önemli ipuçları vermektedir. Ayrıca, sikke hazinesindeki madeni paralar, o dönemde İngiltere’de kullanılan diğer sikke türlerinin eksiksiz bir koleksiyonunu oluşturmaktadır.

Bulunan sikke hazinesi aynı zamanda İngiltere’deki tarihi araştırmalar için bir kaynak oluşturmaktadır. Bu hazine sayesinde, o dönemin İngiltere’sinin ekonomik, ticari ve kültürel hayatı hakkında daha fazla bilgi edinmek mümkündür. Bulunan sikke hazinesi gibi kayıp hazineler, tarihi hakkında bilgi edinmek isteyen araştırmacılar ve tarihe meraklı olanlar için muazzam bir kaynak niteliğindedir.

Mısır’da Bulunan Tutankhamun Hazineleri

Mısır’ın 18. Hanedanlığı döneminde hüküm süren Firavun Tutankhamun’un mezarı, 1922 yılında İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından keşfedilmiştir. Bu keşif, tarih boyunca yapılmış en önemli keşiflerden biridir. Çünkü mezarın içinde, Firavun Tutankhamun’un günlük hayatta kullandığı yaklaşık 5.000 değerli eşya bulunmuştur. Bu eşyalar arasında altın taht, koşum takımları, kılıçlar, heykeller, mücevherler, sopalar ve tahtadan oyulmuş bir gemi bulunmaktadır.

Keşif sırasında yapılan araştırmalar sonucu, Tutankhamun’un ölümünün ardından, mezarın yağmalandığı ve eşyaların çalındığı ortaya çıktı. Ancak, bu yağmacılık sırasında çalınan eşyaların bir kısmı daha sonra geri getirilmiş. Bulunan eşyalar arasında, Firavun’un bir altın maske ile kaplı mumyası da bulunmaktadır. Bu maske, Firavun’un ölümsüzleşmiş yüzü olarak kabul edilir ve çok değerli bir koleksiyon parçasıdır.

Tutankhamun’un mezarındaki hazineler, antik dünyanın en önemli hazinelerinden biri olarak kabul edilir ve günümüzde dünyanın birçok müzesinde sergilenmektedir. Bu hazineler, Mısır tarihine ışık tutmakta ve Firavun Tutankhamun’un hükümdarlık dönemi ve yaşantısı ile ilgili çok değerli bilgiler sunmaktadır.

Keşfin Öyküsü

Tutankhamun, Mısır’ın en ünlü firavunlarından biridir ve adı, ölümsüzlüğe duyulan inancın bir sembolü haline gelmiştir. Mezarı, 1922 yılında İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından keşfedilmiştir. Carter, birçok yıl boyunca Mısır’da arkeolojik kazılar yapmıştır ve mezarın gizemli hazinelerini keşfetmek için birçok zorlukla karşı karşıya kalmıştır.

Bir gün, Carter, o dönemde Vadi’nin saygın bir ismi olan Lord Carnarvon ile birlikte mezarın kapısını açmayı başardı. Mezarın içinde, birçok hazinelerle dolu odalar keşfettiler. Mezarın içinde, altın tahtlar, mücevherler ve birçok antika eser vardı. Mezarın içindeki odaları araştırmak için, Carter birkaç yıl boyunca çalışmış ve bu süre boyunca mezarın büyüleyici hikayesi herkesin dikkatini çekmiştir.

  • Keşfin hikayesi, Mısır tarihinin en önemli keşiflerinden biri olarak kabul edilir.
  • Bu keşif sayesinde, birçok antika eser, yüzyıllardır kaybolmuş olan Mısır tarihini aydınlatmıştır.
  • Keşif sırasında hiçbir hazinenin kaybolmaması için, tüm hazineler özenle işaretlenmiş ve toplandı.

Tarihi Önemi

Tutankhamun Hazineleri, Mısır tarihinin en önemli keşiflerinden biridir. Hazineler, Tutankhamun’un mezarında bulundu ve yaklaşık 3.300 yıldır unutulmuştu. Bu hazineler, tarihçilere Mısır mitolojisi ve yaşam tarzı ile ilgili önemli bilgiler sağlamaktadır. Tutankhamun Hazineleri, Mısır tarihindeki en az bilinen dönemlerden biri olan 18. Hanedanlık dönemi ile ilgili önemli detaylar da sunmaktadır.

Bu hazineler arasında altın maske, tahta sandık, takılar, heykeller, koruma amacıyla yapılmış mumyalar ve kıyafetler yer almaktadır. Ayrıca çeşitli hayvan ve bitki kalıntıları da bulunmuştur. Hazineler, Tutankhamun’un ölümü ve Mısır tarihindeki diğer olaylar hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır.

Tutankhamun Hazineleri, Mısır’ın arkeolojik geçmişi için de büyük önem taşımaktadır. Bu hazineler, arkeologlara Mısır toplumunun teknolojik ve estetik düşünceleri hakkında önemli bilgiler sağlamıştır. Bunlar arasında, Mısır sanatının incelenmesi, bronz işçiliği, ahşap ve taş oyma sanatları ve hatta antik Mısır’da kozmetik yapımı gibi konular yer almaktadır. Tüm bunlar, Mısır’ın tarihi mirasına değer katmaktadır.

Sonuç olarak, Tutankhamun Hazineleri, Mısır’ın tarihi ve arkeolojik geçmişi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu hazineler, tarih ve arkeoloji tutkunları için hala merak uyandırmaya ve araştırılmaya devam etmektedir.

Bulunamamış Kayıp Hazineler

Dünya genelinde birçok kayıp hazine hala bulunamamıştır. Bu hazinelerden bazıları sadece efsaneler arasında var olmaktadır. Ancak bazıları gerçek olaylar ve tarihi kişiliklerle birlikte anılmaktadır.

Ünlü korsan Captain Kidd’in iddia edilen hazinesi henüz bulunmuş değildir. Kidd, 17. yüzyılda Karayipler’de birçok gemi ele geçirdi ve muhtemelen ele geçirdiği hazineleri sakladı. Ancak hazinesi ne zaman ve nereye sakladığı tam olarak bilinmemektedir. Forrest Fenn’in sakladığı hazinenin yerini de kimse tam olarak bilememektedir. Amerikalı sanatçı, hazinesinin içinde altın, mücevher ve tarihi nesneler olduğunu iddia etti ve ipuçları verdi. Ancak hazine henüz bulunamadı.

Başka bir ünlü kayıp hazine, Nazi Almanyası’ndan sonra kaybolan Avrupa’nın altın rezervidir. Bu altınların kaybolması, altınların ne zaman ve nereye gittiği konusunda birçok teoriye neden oldu. Ayrıca, Hindistan’daki tarihi bir hazine, İngiliz askerleri tarafından 18. yüzyılda yağmalandı ve hala bulunamadı. Hazine, yaklaşık 50 milyon değerinde mücevher ve altınları içeriyordu.

  • Captain Kidd’in iddia edilen hazinesi
  • Forrest Fenn’in gizli hazinesi
  • Nazi Almanyası’nın kayıp altın rezervi
  • Hindistan’daki kayıp mücevher hazinesi

Birçok insan, bu kayıp hazinelerin hala orada olduğuna ve bir gün bulunacağına inanıyor. Ancak bazıları da hazine avcılarının tarihi ve kültürel varlıkları yok ettiğini ve bu nedenle kaybolan hazinelerin bulunmasından daha önemli olanı korumak olduğunu savunuyorlar.

Captain Kidd’in Hazinesi

Captain Kidd, 17. yüzyılda faaliyet göstermiş ünlü bir korsandır. Kidd, 1696 yılında İskoçya’nın Greenock limanında gemisi Adventure Prize’da yakalandıktan sonra idam edilmiştir. Ancak, Kidd’in iddia edilen bir hazinesi olduğuna dair bir söylenti yaygınlaşmıştır. Kidd’in hazinesinin kalıntılarına dair birçok araştırma yapılmış ancak hala bulunamamıştır.

Çoğu tarihçi, Kidd’in hazinesinin gerçek olmadığını düşünür. Ancak, bazıları hala hazineyi aramaya devam eder. Kidd’in Arizona’daki Oak Island’da hazinesi olduğuna dair iddialar vardır. Bununla birlikte, şimdiye kadar yapılan herhangi bir arama sonucu herhangi bir şeye ulaşılamamıştır. Kidd kartal gözleriyle tanınır ve hazineyi sadece kendisi tarafından görünebilecek bir yere sakladığı söylenir.

Kidd’in iddia edilen hazinesi hala büyük bir gizem olarak kalmaya devam etmektedir. Eğer hazine gerçekten varsa, o zaman zamanla açığa çıkacaktır. Ancak, Kidd’in hikayesi devam edecek ve hazine avcıları aramalarına devam edecek.

Forrest Fenn’in Gizli Hazinesi

Forrest Fenn Amerika’nın Rocky Dağları’nda büyük bir hazinenin saklı olduğunu açıkladı. Hazine, altın, mücevher, eski el yazmaları ve heykelcikler içeriyordu ve değerinin yaklaşık 1 milyon dolar olduğu düşünülüyor. Fenn, hazinenin yerini bulmak ve bulan kişinin hazinenin sahibi olmasını amaçlıyordu. Hayatının son yıllarını hazinenin saklandığı yeri bulana kadar başkalarını aramaya adadı.

Ancak, hazine hala bulunamadı ve bazıları tarafından hazinenin tamamen uydurma olduğu spekülasyonu yapıldı. Bunun dışında, birkaç kişi kayboldu ve hatta bazıları hayatlarını kaybetti, çünkü hazineyi aramak için tehlikeli yerlere girdiler. Bu nedenle, birçok insan hazinenin gerçekliğini sorgulamaya başladı.

Fenn, bulunamayan hazinenin gerçek olduğunu savundu ve bir kez daha hazineyi arayanlara yardım etmek için birçok ipucu verdi. Onun hikayesi, açgözlülüğün, keşiflerin ve umutların karışımıdır. Ancak, hazine hala kayıp ve gerçek olup olmadığı da bilinmiyor. Bu hikaye, insanların maceraya olan tutkusunun sınırlarını test etti. Ancak, bazıları için, hayatlarını riske atmalarına ve hazineyi aramalarına neden oldu.

Kayıp Hazinelerin Toplanması ve Korunması

Kayıp hazinelerin toplanması ve korunması, dünya genelinde arkeologlar ve hükümet yetkilileri için büyük bir sorumluluk haline gelmiştir. Kayıp hazineler genellikle antik dönemlere ait eserler ve objeler olduğu için, tarihi mirasımızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Kayıp hazineler, çoğunlukla yasadışı kaçakçılık ve yağmacılık nedeniyle kaybolmaktadır. Bu nedenle, arkeologlar ve hükümet yetkilileri, kayıp hazineleri toplamak ve korumak için çeşitli tedbirler almaktadır.

Bazı ülkeler, kayıp hazinelerin toplanması ve korunması için özel birimler kurmuştur. Bu birimler, kayıp hazinelerin tespiti ve bulunması için çalışmaktadır. Ayrıca, kayıp hazinelerin yasadışı kaçakçılık ve yağmacılıktan korunması için güvenlik önlemleri alınmaktadır. Bunun yanı sıra, kayıp hazineler müzelerde sergilenmek üzere toplanmaktadır.

Müze koleksiyonları, kayıp hazinelerin toplanması ve korunması için önemli bir rol oynamaktadır. Müzeler, kayıp hazinelerin korunmasına ve sergilenmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede, kayıp hazineler kamuoyunun bilgisine sunularak tarihi mirasımız korunmaktadır. Müzeler, kayıp hazinelerin yasadışı kaçakçılıktan korunması için de özel güvenlik önlemleri almaktadır.

Bazı devletler, kayıp hazinelerin yasadışı kaçakçılığını önlemek için sıkı önlemler almaktadır. Yasa dışı kazıların önlenmesi ve kayıp hazinelerin yasadışı yollardan çıkartılması için, bazı bölgelerde özel koruma alanları oluşturulmuştur. Ayrıca, bazı ülkeler kayıp hazinelerin listesini oluşturarak, bu eserlerin kaçakçılığına karşı yasal yaptırımlar uygulamaktadır. Bu sayede, kayıp hazinelerin yasadışı yollardan çıkartılması ve tarihi mirasımızın korunması hedeflenmektedir.

Müze Koleksiyonları

Kayıp hazineler, dünya genelinde arkeologlar, define avcıları ve hazine avcıları tarafından günümüze kadar pek çok yerde bulunmuştur. Bu kayıp hazinelerin birçoğu müzelerde sergilenirken, bazıları da özel koleksiyonlarda yer almaktadır. Müze koleksiyonları, kayıp hazinelerin toplanması ve sergilenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Birçok müze, kayıp hazineleri satın alarak veya bağış yoluyla koleksiyonlarına eklemiştir. Müzeler, kayıp hazineleri özenle korumakta ve sergilemektedir. Bu kayıp hazinelerin tarihi ve kültürel önemine dair bilgilendirici panolarla birlikte sergilenmesi, ziyaretçilerin hazinelere daha yakından bakmasına ve bu tarihi eserlerin hikayelerini öğrenmelerine yardımcı olmaktadır.

Müzeler, kayıp hazinelerin restorasyonu ve korunması konusunda da büyük bir çaba göstermektedir. Restorasyon süreci, kayıp hazinelerin orijinal haline mümkün olduğunca yakın bir şekilde geri getirilmesi için yapılan spesifik bir işlemdir. Aynı zamanda, kayıp hazinelerin korunmasını sağlamak için özel bir depo sistemi kullanılmaktadır. Bu sistemler, nem, sıcaklık ve ışık gibi faktörlerin kayıp hazineler üzerindeki etkilerini minimize eder ve kayıp hazinelerin uzun vadede korunmasını sağlar.

Sonuç olarak, müzeler, kayıp hazinelerin toplanması, restore edilmesi ve korunmasında öncü bir rol oynamaktadır. Bu tarihi eserlerin sergilenmesi, ziyaretçilerin bu hazineleri yakından inceleyerek tarihi hikayelerini öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, müzeler, kayıp hazinelerin uzun vadede korunmasını sağlamak için profesyonel depo sistemleri ve restorasyon işlemleri kullanmaktadır.

Devlet Kontrolü

Devletler, tarih ve kültür açısından değerli olan kayıp hazineleri korumak ve yasadışı kaçakçılığı önlemek için birçok politika ve program yürütmektedir. Bazı ülkeler, ulusal ve uluslararası arkeolojik kazıların yapılmasını düzenleyen yasalar çıkarmıştır. Bu yasalar, kazıların sadece belirli bir alanda sınırlı kalmasını sağlayarak tarihi sit alanlarının korunmasına yardımcı olmaktadır.

Ayrıca, birçok devlet kayıp hazinelerin toplanması ve korunması için müzelerin veya özel koleksiyonların kurulmasını desteklemektedir. Bu müzeler, kayıp hazineleri sergileyerek ve ziyaretçileri bilgilendirerek, tarih ve kültür mirasının korunmasına yardımcı olmaktadır.

Devletler, kayıp hazinelerin yasadışı olarak çıkarılması, taşınması veya satılmasını da önlemek için birçok önlem almaktadır. Bazı ülkeler, tarihi eserlerin ihracatını yasaklamaktadır. Bazıları ise, özel izinler veya lisanslar gerektirmektedir. Ayrıca, devletler, gümrük kontrolleri ve uluslararası iş birliği yoluyla kaçakçılığı önlemek için çalışmaktadır.

Sonuç olarak, devletler kayıp hazinelerin tarih ve kültür açısından önemli olduğunun farkındadır ve bu hazinelerin korunması ve yasadışı kaçakçılıkla mücadele etmek için birçok politika ve program yürütmektedir. Bu çabalar, tarihi sit alanlarının korunmasını, müzelerin ve özel koleksiyonların kurulmasını, tarihi eserlerin ihracatının kontrol altında tutulmasını ve kaçakçılığın önlenmesini amaçlamaktadır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir